HPV virüsü erkekte penis üzerine, kadında ise hazneye, dış cinsel organlara ve rahim ağzına yerleşir. Birçok virüs hastalığında olduğu gibi HPV virüsü de vücuda girdiğinde hücreler içinde yerleşir ve zaman zaman alevlenmelere yol açarak tekrarlayabilen genital siğil veya kondilom olarak isimlendirilen lezyonlar oluşturur . Tekrarlama eğiliminin olması çoğu zaman hastanın moralini bozar. Virus ilk olarak deriden kabarık, ağrısız bir sivilce şeklinde ortaya çıkar. Bu kabarcıklar, uzun yıllar boyunca kalıcı olabilir ve zaman içinde karnabahar görünümünü alabilirler. Dış cinsel organlarda ortaya çıkan siğillerin bulaşıcılık ve estetik görünüm dışında bir zararı olmamakla birlikte, rahim ağzına yerleşen mikrop, rahim ağzı kanserine neden olması açısından önem taşır. Rahim ağzı kanserlerinin (serviks kanseri) % 98’inin bu virüs ile ilişkili olduğu belirtilmektedir. HPV sadece genital siğillere neden olmaz. Bu virusun 100 den fazla değişik alt grubu vardır ve bu gruplardan bazılarının rahim ağzı kanserine neden olduğu bilinmektedir. Bazı tipleri ise anus kanserine yol açabilmektedir. Her HPV tipi kondilom ya da kansere neden olmaz. Aslında çoğu enfeksiyon belirti vermeden geçirilir. Kişinin bağışıklık sistemi bu virüs ile başedebilir ve belirtiler ortaya çıkmadan hastalık etkisiz hale getirilir. Kişi yıllarca hiçbir yakınma ortaya çıkmadan yaşayabilir. Ancak bu durum hastalığı yaymasına engel değildir ve ilişkide bulunduğu kişilere hastalığı bulaştırabilir. Bu durum sessiz enfeksiyon olarak adlandırılır. Genital siğil oluşumuna sebep olan HPV virüsünü hiçbir belirti vermeden taşıyan kişilere de “taşıyıcı” adı verilmektedir. Kuluçka süresi belirli değildir. Virüsle temasdan aylar ya da yıllar sonra bulgular ortaya çıkabilir. Hastaların büyük kısmında 1-6 ay içinde belirti verir. Genital siğil cinsel yolla bulaşan hastalık olup en sık görülenidir. Cinsel bölgeyi enfekte eden virüsler temas yolu ile kolayca yayılırlar. Genital siğilin bir kişiden diğerine bulaşması için mutlaka tam bir ilişki olması gerekmez. Enfekte olan cilt bölgelerinin birbiri ile teması ile de hastalık bulaşabilir. Tam bir cinsel ilişki olmadan dışarıdan “sürtünme” yolu ile gençlerde de sıklıkla bulaşabilmektedir. Bulaşma genital HPV hastalığı taşıyan bir bireyle girilen her türlü cinsel ilişki ile bulaşabilir. Virüs, ilişki sırasında ciltte ortaya çıkan mikroskopik yırtıklar ve sıyrıklar vasıtası ile ciltten cilde temas yolu ile bulaşır. Virüsün erkek menisi içinde de saptanması vücut sıvılarının teması yolu ile de bulaşabileceğini düşündürmektedir. Virus ile tamas eden herkesde enfeksiyon bulguları ortaya çıkmaz ancak kondilom ortaya çıkan bireylerin büyük bir kısmının partnerinde de virüs olduğu saptanmıştır. Virüs bir kere vücuda girdikten sonra uzun yıllar sessiz kalabilir. Cinsel yönden aktif olan herkeste görülebilir.
Tanı
Dış cinsel organlarda bulunan siğillerde tanı, görünüme bakılarak konulur. Rahim ağzı kanserlerinin tanısı, rahim ağzından alınan sürüntü örneğinin, patolojik olarak incelenmesi sonucunda konulur. Buna smir testi denir. Virüsün kanser öncesi değişikliklerle ilişkisi olabileceğinden kadınların, her yıl bu testi yaptırmaları önerilir. Virüs ile temas eden herkeste enfeksiyon bulguları ortaya çıkmaz, ancak kondülom ortaya çıkan bireylerin % 60-90’ının partnerinde de virüs olduğu saptanmıştır. Virüs bir kere vücuda girdikten sonra uzun yıllar sessiz kalabilir. Cinsel yönden aktif olan herkeste görülebilir ve birçok cinsel aktif kişi HPV virüsü için taşıyıcı “portör” olabilir.
Tedavi
Hastalığın etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Dondurma veya yakma denilen işlemler ile kabarcıklar ortadan kaldırılsa bile sonuçlar pek başarılı değildir; hastalık tekrarlayabilir. HPV’nin tedavisinde diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi ağızdan alınan bir ilaç, krem veya aşı ile kesin bir tedavisi bugün için yoktur. Virüs bir kez vücuda girdiği zaman bağışıklık sisteminin gücüne ve virüsün etki gücüne göre yıllarca ,bazı bilgilere göre virüs tipine bağlı olmak üzere 3-5 yıl.Bununla birlikte ortaya çıkardığı lezyonlar yani siğiller (kondilom) mutlaka zaman kaybetmeden tedavi edilmeli ve yakılmalıdırlar. Tedavi olmadığı taktirde siğiller hiçbir değişikliğe uğramadan uzun bir süre kalabilir, ancak bu davranışları oldukça nadirdir. Genelde sürekli olarak büyüme ve yayılma eğilimleri vardır. Kondilom ile birlikte başka bir vajinal enfeksiyon varsa bu büyüme daha hızlı olur. Çoğunlukla vücudun nemli ve sıcak bölgelerine doğru yayılma gösterir. Eğer vajina ve makat civarında anormal renk ve şekil değişiklikleri ile anormal kabarıklıklar görülürse, genital bölgede kaşıntı, yanma ve kanama varsa,partnerde kondilom var ise ya da daha önceden geçirmiş ise mutlaka bir jinekolojik muayeneden geçmek gerekir. Kondilom yani genital siğiller kesinlikle ihmal edilmemesi ve hafife alınmaması gereken bir hastalıktır. Tedavi ile virüsü hemen yok etmek mümkün değildir, siğiller geçtikten sonra virusun vücuttan uzaklaşması için bazen yıllar gerekir ,fakat siğillerden hemen kurtulmak mümkün olabilmektedir. Tedavi sadece siğilleri ortadan kaldırır ve virusa bağlı hızlı olan bulaştırıcılığı, yayılmayı durdurur. Pek çok vakada tek sefer tedavi yeterli olmamakta en az 2-3 seans gerekmektedir.
HPV ya da human papilloma virus , deri ve mukozal yüzeylerdeki bazal epitelyal tabaka hücrelerini enfekte eden bir DNA virusu olup 100 den fazla tipi vardır. HPV;rahim ağzı, penis, vulva, vajina, anüs ve ağız-boğaz gibi bölgeleri tutarak, bu bölgelerde kansere neden olabilmektedir.Doğru takip ve tedavi edilmelidir.